Makaleler

Seyyar karakollar ve yaman bir çelişki!

Mersin: “Ustalık dönemindeyiz. Terör belasının üstesinden geleceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”, “Terörle mücadele terörün kökü kazınana kadar, terör bitene kadar devam edecektir. Bu operasyonlar gerek duyulduğu her an tereddütsüz yapılacak, mücadele sonuna kadar devam edecektir. PKK da sonu hüsranla biten örgütler arasına girecek ve emeline ulaşamayacak.”

Bu sözler, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın 31 Aralık 2012’den bu yana yoğunlaşan askeri operasyonlar sonrasında sınır bölgesine yerleştirilen “seyyar karakollar” ile ilgili konuşmalardan.

Yapılan açıklamalara bakıldığında devletin Kürt ulusal sorununu –ağzında sakız olan deyimiyle “terör sorununu”– kendince çözmek için yıllardır izlediği ve bundan sonrada muhtemel izleyeceği politikayla uyuştuğu görünüyor.

TC devletinin ülkemiz topraklarında verilen ulusal mücadeleye karşı tepkisi her dönem daha fazla katliam, daha fazla kan ve daha fazla savaş olmaktadır. Kürt halkına yönelik çocuk, yaşlı ayrımına tenezzül etmeden imha ve inkar siyasetini açıktan yürüten TC devleti, bugün de aynı şekilde bu saldırılarına devam etmektedir. Ne kadar barış- müzakere sürecinde olunduğuna dair açıklamalar yapılsa da devletin Kürt ulusal sorununa bakışı dünden bir adım ötede olmadığı kolaylıkla anlaşılabilecek bir durumda.

Müzakere süreci başladıktan bu yana Kürt ulusal sorunuyla ilgili yaşanan her gelişmede devlet gerçek yüzünü söylemleriyle ve sergilediği pratik ile birlikte açık ediyor. Paris’te üç kadın yurtseverin katledilmesinden sonra devlet cephesinden yapılan her açıklamada devletin soruna nasıl baktığını ve Nusaybin’de bir hücre evinde PKK/KCK yöneticisi olduğu tahmin edilen bir kişiyi katletmesi, TC devletinin barış sürecine ne kadar “hassas”, ne kadar “soğukkanlı” ve ne kadar “samimi” yaklaştığının göstergesi oluyor.

Bunlara ek olarak da R. T. Erdoğan’ın; PKK silah bırakana kadar ‘terörle mücadelemiz’ sürecek yönündeki açıklamasından sonra bölgeye yapılan askeri operasyonların arttığı görülüyor.

Bölgede gerçekleştirilen yoğun askeri sevkiyatlar ve operasyonlarla birlikte Şemdinli ilçesinin Federal Kürdistan sınır hattında, Yeşilova (Navberojan) köyünün üst kısmında bulunan Gedenaj Tepe Karakolu, Şaneşan, Mavan Karakolu, Mavan Üst Bölgesi, Bêgijnê-Çeman arasındaki bölgeye seyyar birlikler yerleştirilirken, Ortaklar (Bêsosin) Karakolu’nun üste bölgesi, Ziniyi Gerdiyan Karakolu, Kırmızı Tepe (Binsor) ile kış nedeniyle boşaltılan ve iki gün önce tekrar askerlerin yerleştiği Goman Dağı’na ise seyyar karakollar kurulması, savaş tanrılarının barış sürecine nasıl yaklaştığının, nasıl bir çelişki içerisinde olduğunun son ve en somut durumunu oluşturuyor.

TC devleti, Kürt ulusal sorununa dair her dönemde yaptığı gibi en son gelinen müzakere sürecinde de yukarıda da belirttiğimiz gibi ayrı bir yol izlememektedir. Sorunun çözümü yine Kürt halkının demokratik hiçbir talebi görünmeyerek, Kürt halkı bir kere daha yok sayılarak, hedef tahtasına yerleştirilerek, “PKK silah bırakırsa, teröristler dağdan inerse- bir bütün sınır dışına çekilirse”ye indirgenerek, “biz sorunu çözmek istiyoruz, ancak karşı taraf süreci baltalıyor” imajı yaratılmak istenmektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu