MİLLETVEKİLİ ADAYLARI ANLATIYOR -1
İzmir: Seçimlerin yaklaşmasıyla HDP’ye dönük saldırıların artmasına rağmen birçok yerde olduğu gibi Ege Bölgesi’nde devam ediyor.
Ege’de İzmir ve Aydın başta olmak üzere bir çok ilde binlerin bir araya geldiği buluşmalarla coşku ile sürüyor. Bizler de HDP’nin İzmir 1.Bölge 1. Sıra adayı Serpil Kemalbay ile bir araya gelerek İzmir’de seçim çalışmaları üzerinde konuştuk.
Serpil Kemalbay İzmir’den olumlu mesajlar aldıklarını ve İzmirlilerin seçimi HDP’nin mutlaka barajı aşması noktasıyla ele aldıklarını aktardı. Kemalbay, 24 Haziran sonrası için, “Kötü bir sonuçla karşılaşırsak daha güçlü bir şekilde mücadeleye sarılacağız” vurgusu yaptı.
İzmir’de ve genel olarak seçim çalışmaları ne durumda. Politik atmosfere dair nasıl bir değerlendirmeniz var.
Biz bir baskın seçimle karşı karşıya olmamıza rağmen ilk sahaya çıkan partiydik çünkü yeni büyük kongremizi gerçekleştirmiştik ve eş başkanlarımız saha gezisi yapıyordu dolayısıyla en hazırlıklı parti olarak da öne çıktık.
İzmir’de de bunun havasını alabilirsiniz. Partimiz bütün operasyonlara ve tutuklamalara karşı bütün illerde güçlü bir şekilde kampanyasını çalışmalarını sürdürüyor. Oldukça olumlu bir hava esiyor, 7 Haziranı aşan bir olumlu tabloyla karşı karşıyayız. Bunun biraz da 24 Haziran seçimlerinin özgünlüğüne bağlıyorum, yani bu seçim Türkiye’nin kendi geleceğini oldukça kritik bir şekilde belirleyeceği bir tarih olarak önümüzde duruyor. Bu siyasi okumayı halkımızın özellikle İzmirlilerin iyi yaptığını söyleyebilirim çünkü tek adam rejimi kurulmaya çalışılıyor ve bunu kendi gelecekleri için karanlık bir tablo olarak görüyorlar.
Bu yüzden tek adam rejimini Erdoğan-Bahçeli ittifakını durdurmak için demokratik seçenekler üzerinde yoğunlaşmış görünüyorlar. Kurduğumuz stantlarda, esnaf gezilerinde, ev ziyaretlerinde, demokratik kitle örgütlerinde ve diğer sivil toplumu ziyaretlerimizde bize bunu sürekli olarak ifade ediyorlar.
HDP’nin mutlaka barajı aşması gerektiğini söylüyorlar. Bu yönde olumlu mesajlar alıyoruz. İkinci olarak da cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda da mutlaka Erdoğan’ın yenilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
“İzmir’de kadın istihdam oranı fazla gibi dursa da kadın işsizlik oranı daha fazla”
İzmir kadın mücadelesinin güçlü olduğu şehirlerden bir tanesi, İzmir’de kadın çalışması HDP açısından nasıl ilerliyor?
İzmir gerçekten çok güzel bir kent fakat çok ağır sorunları da var bunların en başında 16 yıllık kadınlara yönelik politikaların sonuçları bu politikaların bertaraf edilmesi başta geliyor. Biz birçok kadın grubuyla da buluştuk.
Kadınlar bizlere bu kadın düşmanı politikaların durdurulması için şuanda bulunan AKP Erdoğan iktidarının durdurulması gerektiği belirtiyorlar. Özellikle bu dönem içerisinde kadın cinayetleri %1400 artmış olması ve kadınların bedeni üzerinde yürütülen politikalar kadınları tehdit etmektedir. Yine kadın ekonomik sorunlarına bakacak olursak İzmir’de kadın istihdam oranı diğer şehirlere göre daha iyi bir tablo sergilese de genel olarak kadın işsizlik oranı daha fazla.
İyi işlere girmek, güvenceli işlerde çalışabilmek, kadının statüsünün daha fazla olduğu işlere girmek gibi sorunlarla karşı karşıya İzmirli kadınlar. Biz şöyle söylüyoruz parlamentoya girdiğimizde HDP olarak orada kadınları eşit bir şekilde temsil edeceğiz. Şuanda parlamentoya girebilecek olan adaylar arasında bu eşitliği en fazla gözeten parti biziz.
Parlamentoda güçlü bir HDP’nin olması demek parlamentoda kadın bakanlığının kurulması anlamına geliyor çünkü bunu büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz ve İzmirli kadınlar programımızı destekliyorlar.
“İzmir cezalandırılan bir kent”
İzmir’in diğer şehirlere göre farklı bir dinamiği var. “Hayır” sürecinde de iyi bir dinamik açığa çıktı. Seçimlerden sonra sonuç her ne olursa olsun İzmir nasıl bir tavır almalı, mücadele nasıl ilerlemeli?
İzmir’in demokratik bir tablosu var. Farklı kimlikler farklı kültürler bir arada yaşamanın yolunun bulmuşlar. Bir mücadele kenti de aynı zamanda demokrasi mücadelesinin güçlü olduğu bir kent.
AKP-MHP ittifakın filen yönettiği bu düzende İzmir oldukça cezalandırılan, demokrasi güçlerinin üzerine gidilende bir yer. Bundan partimiz de payına düşeni alıyor. Şu anda Buca İlçe Eş Başkanlarımız ve partililerimiz gözaltındalar. Fakat bu baskılar mücadeleye daha sıkı sarılmaya sebep oluyor.
24 Haziran seçimleri bir milat değil. Biz şimdiye kadar sıkı sıkıya çalıştık ve 24 Haziranda bu iktidarı indirmenin yoluna bakacağız fakat 24 Haziran bizim için demokrasi mücadelesinde önemli kritik bir aşama. Bu aşamadan sonra da biz kazanırsak demokratik, çoğulcu, eşit yurttaşlık temellerine göre kurulmuş bir demokrasiyi hayata geçirmeye çalışacağız, bunun için mücadele edeceğiz.
Diyelim ki kazanamazsak bu ceberut iktidarı yenemezsek ve kötü bir sonuçla karşılaşırsak daha güçlü bir şekilde mücadeleye sarılacağız. Elbette biliyoruz eğer biz 24 Haziranda başaramazsak, o bize çok büyük bir saldırıyla cevap verecek. Fakat biz de sonuna kadar direneceğimizi ve aslında tarihi direnenlerin yazdığını hatırlatmak gerekiyor.
Bu bir mücadeledir 24 Haziranda eğer biz kazanırsak gerçekten güçlü bir demokrasi için iyi bir fırsat ele geçirmiş olacağız. Bu anlamıyla İzmir halkıyla birlikte mücadelemiz sürecek.
