GüncelManşet

Avukatlar için dünyanın en tehlikeli ülkesi Türkiye’de 5 Nisan Avukatlar Günü!

H. Merkezi: 5 Nisan Avukatlar Günü, Türkiye’de demokrat olan, ezilenden yana gerçek bir adalet sistemini savunan avukatlar açısından pek bir anlam ifade etmiyor.

İlk olarak 5 Nisan Avukatlar Günü ilan edilmesinin tarihine bakalım. TC’nin ilanının ardından 3 Ocak 1934 de İzmir’de yapılan “Türkiye Avukatlar Birliği” toplantısında, “Türkiye Barolarının aynı çatı altında toplanması düşüncesi” kabul edilmiştir. Bu karardan yaklaşık 24 yıl sonra, 5 Nisan 1958 tarihinde İzmir’de, İzmir Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda toplanan avukatlar, iki günlük çalışma sonunda Barolar Birliği’nin kuruluş çalışmalarını görüşmüşlerdir.

Daha sonra 6 Ocak 1963 tarihinde toplanan İzmir Barosu Yönetim Kurulu 5 Nisan tarihini Avukatlar Günü olarak kabul edip kutlama kararı almıştır. 1969 yılında Türkiye Barolar Birliği 15-16 Mayıs 1987 tarihinde Tekirdağ’da yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda ise her yıl 5 Nisan gününün avukatlar günü olarak kutlanmasına oybirliği ile karar vermiştir. Bu tarihten itibaren de her yıl Türkiye Barolar Birliği ve il barolarının düzenlediği etkinlikler çerçevesinde 5 Nisan Avukatlar Günü olarak  kutlana gelmiştir. Tarihsel açıdan baktığımızda Avukatlar Günü’nün tarihsel gelişimi bu yöndedir.

 

Türkiye’de demokrat avukatlar üzerinde baskı ve tutuklama!

İnsanlık tarihinin en eski, temel ve vazgeçilmez haklarının başında “savunma” gelir. Birçok yerde, yazıda savunmanın, yalnız insanların değil, tüm canlıların en temel hakkı olduğu belirtilir.

Özgür ve bağımsız savunma olmadan, ileri sürülen hiçbir iddianın, verilen hiçbir kararın “adil” olmayacağı söylenir. Teorik bakımdan bu doğru olsa da, pratikte çoğunlukla tersiyle karşılaşılmıştır. Hiçbir zaman mevcut devletin iktidarından yargının özgür ve bağımsız olmayacağı gibi savunma hakkının da özgürce yapılmasına özellikle bizim ülkemizde izin verilmemiştir. Gerçekleri savunan, gerçek adalet için uğraş veren avukatlar baskılarla, tutuklamalarla sindirilmeye çalışılıyor. Mevcut iktidar yapısına en ufak bir şekilde dokunanlar kimliği ne olursa olsun yargılanıyor. Özellikle bizim ülkemiz gibi faşist ülkelerde bu baskı daha da yoğunlaşmış bir şekilde ortaya çıkıyor.

Onlarca demokrat avukatın tutuklu olması, ülkemizin adalet sisteminin içinde bulunduğu durumu çok net bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Bugün baktığımızda Türkiye’de hukuktan, adaletten yana tavır koyan yüzlerce avukat, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü hapishanelerde, mahkeme salonlarında “terör örgütü üyesi olmakla” yargılanarak karşılıyor. Sisteme ufak dahi olsa ses çıkarmak için eylem yapan avukatlara biber gazıyla saldırılıyor, darp edilerek, işkenceyle gözaltına alınıyorlar. Sistemin birebir kurumu olan Türkiye Barolar Birliği’nin, demokrat avukatlar üzerindeki baskı ve tutuklamalara ise ses çıkarmadığını belirtmek gerekiyor.

Burası Türkiye! Ve Türkiye yapılan araştırmalara göre avukatlar açısından en tehlikeli ülkeleri içerisinde ilk sıralarda yer alıyor. Bu yüzden 5 Nisan’da yapılabilecek bir “kutlama”nın pek bir anlamı ve karşılığı yok. Yargının kendini “bağımsız”, TC’nin de kendini “hukuk devleti” zannettiği bir ortamda 5 Nisan “kutlama” değil, ancak “mücadele” günü olabilir!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu