EmekGüncel

SÖYLEŞİ | “Direnişleri Büyütebilmek Çok Önemli!”

"Sermayedarlar saldırıyorlar, kim sendikal faaliyet yürütürse; hak-hukuk için mücadele etse işten atıyorlar. Sendikal faaliyete saldırıyorlar ama biz de direnişçi arkadaşlarımızla meşruluğumuzla, kendi duruşumuzla direniyoruz"

Esenyurt’taki Sinbo fabrikası, geçtiğimiz süreçte Dilbent Türker’in işten çıkarılma sürecinin ardından yeniden işten çıkarmalara sahne oldu. İşçiler, sendika düşmanlığı sonucu işten çıkarılmalara karşı fabrika önünde direnişe geçti.

Bizler de TOMİS’in işyeri temsilcisi olan ve işten çıkarılan Onur Kömek ile söyleşi yaptık. Kömek, işten çıkarılma sürecini aktarırken sendikal çalışmaları ve patronun baskı ve hukuksuzluğunu da aktardı. Kömek ayrıca patronlara seslenerek “Siz saldırıyorsunuz ama biz direnmeyi seçiyoruz” dedi.

– Kısaca kendinizi tanıtıp direniş sürecinizi özetler misiniz?

– Sinbo’da enjeksiyon operatörü olarak çalışıyordum, girdiğim andan itibaren sendika temsilcisi olarak başladım, temsilci kartıyla çalışıyordum. 27 Mayıs’ta işten çıkartıldım. Çıkartılma gerekçemi “daralma” olarak gösterdiler fakat daralma olmadığı çok açık. Sendikal faaliyetlerden dolayı çıkartıldım.

– Sinbo’da sendikal süreç nasıl başladı?

– Yaklaşık 3 yıldır Simbo’da Tomis’in sendikal faaliyeti var.  Sendikal faaliyetlerin başladığı anda, fark edildiğinde öncü arkadaşlarımızı işten çıkartıldılar, onların davaları hala devam ediyor. (Sendikal tazminat davaları.)  O zaman Sinbo patronu sendikanın “S”sine dahi tahammül edemiyordu. Sendika adını duyduğunda o işçileri işten çıkartıyordu.

Daha sonraki süreçlerde sendikal faaliyetimiz belirli bir sayıya ulaştı. Bunun üzerine -pandemiyle beraber- 600 kişinin çalıştığı fabrikada 6 üye arkadaşımızı pandemi gerekçesiyle işten çıkardılar. Çok abes bir örnek bu, 600 kişinin çalıştığı bir fabrikada 6 kişi işten çıkartılıyor ve pandemi gerekçe gösteriliyor. Ama 600 kişi içerde çalışmaya devam ediyor.

Bunun üzerine arkadaşlarımız 1 ay bir direniş yaptılar, bu direnişin sonunda Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin tespitleri üzerine “Burada bir sendikal ihlal vardır, bu arkadaşlar sendikaya üye oldukları için işten çıkartılmıştır” diyerek arkadaşlar işlerine geri döndüler.

Daha önce Dilbent’in sürdürdüğü bir direniş vardı. Onun sürdürdüğü direnişte hangi noktaya ulaşıldı?

– 2021 Ocak ayında Dilbent arkadaşımız Kod29 gerekçesiyle işten atıldı. Bir provokasyon üzerine işten çıkarttılar onu. Dilbent arkadaşımızın 1 yıl süren bir direnişi oldu, bu direniş üzerinden Ankara yürüyüşü düzenlendi. Ardından işçi emekçi mitingi düzenlendi, diğer direnişçi arkadaşlarla. Bu direniş Ocak ayında sonlandırıldı.

 

Daralma değil sendikalı işçilerden “kurtulma”!

– TOMİS’in örgütlenme çalışması ne durumda? Patronun işten çıkarma saldırısı sürüyor; yeni işten çıkarılan işçiler de var…

– Ocak ayından itibaren fabrikada şu konu gündeme oturdu; “fabrika taşınıyor, daralıyor, bunun için işçi çıkartacağız.” Ancak daralma dediğimiz şeyin de kuralları var, bir pano vardır, panoya asarsınız, “biz şu tarihte taşınacağız, bundan kaynaklı daralacağız” vb. Önce işten çıkmak isteyen işçiler çıkar, daha sonra emekliler çıkar, sonra performansa bakarsınız vb. Fakat Sinbo’da böyle olmuyor. Şubat ve Mart aylarında 6 yıllık, 5 yıllık, 4 yıllık arkadaşlarımızı işten çıkarttılar.

Sendika üyesi arkadaşlarımız işten çıkartılıyor ve sendikal faaliyet yürüttükleri de biliniyor. Sendika kartlarıyla çalışıyor, fabrika içerisinde bildiri-bülten dağıtımları gerçekleştiriyoruz. Bunları biliyorlardı doğal olarak.

Çok net bir şekilde ifade edersem; bu yaşanan daralma değil; “ben fabrikayı küçültüyorum bunu da kullanayım, arada sendika üyelerinden kurtulayım” mantığı. Bu nedenle ben 27 Mayıs tarihinde işten çıkartıldım. Paydosa 5 dakika kala beni çağırdılar ve “biz küçülüyoruz, daralıyoruz, bu yüzden seni işten çıkartıyoruz” dediler. Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz bu çıkışı tanımadığımızı belirttik, sendikal faaliyetten dolayı çıkarttığınızı biliyoruz dedik.

Bugün   29’uncu gününde direniş devam ediyor. Biz çadırı kurduğumuzdan beri Sinbo patronu Mehmet Demir dört defa çadıra geldi ve “Ben işçiyi sömürmeyi beceremedim, ben de sosyal demokratım, hakkınızı helal edin” dedi. Patron “işçiyi sömüremedim” diyor ancak Sinbo fabrikasında yıllarca gece vardiyasının farkı verilmedi. Fabrika gece çalışıyor, gece çalışması yasada 7 saatten sonra mesaidir, ancak Sinbo 12 saat çalıştırıyor, 7 saatten sonrasını vermiyor.

Ayrıca bir sürü “iş kazası” oluyor. Ölen, çeşitli uzuvlarını kaybeden işçiler oldu. Mesai ücretleri düşük rakamdan veriliyor. Asgari ücretten çalıştırılıyorsunuz, kalifiye bir işçi bile çok düşük maaş alıyor. Patron bir de tüm bunlar üzerine “Ben işçileri sömüremedim” diyor. Ama böyle demekle helalleşmek olmuyor, bizi işimize geri alacaksınız.

 

Mağdur değiliz, direniyoruz!

– Son olarak neler söylemek istersiniz?

– Türkiye tarihinde özellikle pandemi döneminde SML, Sinbo, Carrefoursa, Migros gibi direnişler gerçekleşti. Bir ara durulur gibi oldu. Bu yılın başından itibaren hayat pahalılığının geldiği son durum işçi ve emekçilerin alım gücünün düşmesi, her gün-her şeye zam gelmesi vb. Ocak ve Şubat’ta bir patlama oldu, ardından durulma oldu ama tekrar işçi direnişlerinin başladığı bir süreç oldu.

Pressan direnişi ve onun üstüne Carrefoursa, Enerji-Sen, Yemek Sepeti direnişi vb. var.

Sermayedarlar saldırıyorlar, kim sendikal faaliyet yürütürse; hak-hukuk için mücadele etse işten atıyorlar. Sendikal faaliyete saldırıyorlar ama biz de direnişçi arkadaşlarımızla meşruluğumuzla, kendi duruşumuzla direniyoruz. Onlar saldırıyor, biz direnmeyi-mücadele etmeyi seçiyoruz. Bu bir mağduriyet değil. Biz mücadeleyi seçiyoruz. Sadece maddi talepli bir mücadele de değil. Emek, onur mücadelesi. Biz bu direnişlerin birleştirici olduğunu düşünüyoruz, öğretici olduğunu düşünüyoruz. İşçi sınıfı mücadelesinin birleşik bir kanalda olması gerekiyor. Kitlesel olması gerekiyor. Bu açıdan da bu direnişler çok önemli ve bunları büyütmek-ortaklaştırabilmek-ortak faaliyetler yürütebilmek   çok önemli. Bu anlamda tüm direnen arkadaşlarımızın direnişlerini destekliyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu