GüncelManşet

Yorum-Haber | Ortadoğu’da savaş boruları çalınıyor!

“Görüne o ki emperyalistler Ortadoğu’da halklara, kan, gözyaşı, yıkım ve ölüm ile yine göç getirecek kanlı bir hesaplaşmanın içinde. Rusya ve ABD ile müttefikleri arasındaki güç savaşı, Ortadoğu halklarına barış, huzur ve demokrasi getirmeyecek. Nitekim bugüne kadar emperyalistler arası çatışmalarda ortaya çıkan ve Ortadoğu halklarının sırtına yüklenen ağır bilançoda buna işaret ediyor.

Esad’ın düşürülmesi ya da zayıflatılması böylece Suriye’ye doğru sınırların genişletilmesi ile Rojava’da Kürtlerin elde ettiği kazanımları yok etmenin planlarını yapan TC devleti ise “kraldan çok kralcı” durumunda.

Yaşanacak haksız savaşla, işçi sınıfı ve emekçi yığınların daha fazla yoksullaşacağı ve yoksunlaşacağı ise açık!”

Şam’ın Doğu Guta bölgesinde ki Dumada kimsayal silah kullanıldığına yönelik iddialarla başlayan emperyalistler arası gerginlik giderek tırmanıyor. ABD, Birleşik Krallık ve Fransa ile Rusya, İran ve Çin arasında yaşanan karşılıklı suçlama, restleşme ve bloklaşmalar açık çatışmanın eşiğine gelmiş durumda.

Guta bölgesinde kimsayal saldırı iddiasının ardından ABD Devlet Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Hazır ol Rusya, yeni, güzel ve ‘akıllı’ füzelerimiz geliyor” dedi.

Rusya ise bugün yaptığı açıklamada “ABD, Suriye’de Rus ordusunu vurursa derhal karşılık veririz” demişti. Trump buna atıf yaptığı mesajında “Rusya, Suriye’de ateşlenen tüm füzeleri düşüreceğini söylüyor. Hazır ol Rusya, çünkü geliyorlar, güzel, yeni ve ‘akıllı’! Kendi halkını öldüren ve bundan zevk alan ‘Hayvan’la ortak olmamalısınız! Sözlerine yer verdi.

 

Rusya: Derhal yanıt vereceğiz

ABD ile Rus emperyalizmi arasında Suriye sahasında yaşanan ve bugüne değin vekalet savaşları şeklinde cereyan eden mücadele bugün açık bir çatışmaya kapı açmak üzere.

Ortadoğu’da giderek büyüyen hegemonya savaşı, milyonlarca insanı yerinden yurdundan ederken, Suriye yaşanan çatışmalarla yerle bir edilmişken emperyalistler tüm bölgeyi içine çekecek yeni bir savaşın eşiğine gelmiş bulunuyor. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ise zaman gösterecek.

Trump’un tehditlerine yanıt veren Rusya Federasyon Konseyi Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Yevgeniy Serebrennikov, ABD’nin Suriye’de Rus ordusunu vurması halinde “derhal karşılık vereceklerini” söyledi.

Sputnik’e konuşan Serebrennikov, ABD’nin Duma kentinde yaşandığı iddia edilen ve Suriye ordusunun sorumlu tutulduğu kimyasal saldırı sebebiyle hava operasyonu düzenlemesi beklendiği için ülkedeki Rus üslerinin ve askerlerinin sıkı bir şekilde korunduğunu belirtti.

Serebrennikov “Daha önce Savunma Bakanlığımızın da belirttiği gibi, Hmeymim ve Tartus’taki Rus askeri üsleri sıkı bir koruma altında. ABD’nin olası bir hava saldırısı durumunda askerlerimizin hayatları tehlikede olmayacak. ABD’nin bunu anladığını düşünüyorum. Böyle bir şeye izin vermeyeceğiz, zira aksi takdirde Rusya olarak derhal yanıt vereceğiz. Rusya Genelkurmay Başkanlığı da bunu belirtti” ifadelerini kullandı.

 

AKP İktidarı Kraldan Çok Kralcı

Suriye’de yaşanan çatışmanın başından bu yana doğrudan tarafı olan TC devleti ise tırmanan ve yeni bir savaşa açılma tehlikesi gösteren gelişmeleri “ellerini ovuşturan tücccar” tavrıyla karşılıyor.

Efrîn işgal operasyonu sırasında cihatçılar üzerindeki hâkimiyetini kullanarak çeşitli pazarlıklar yapan akabinde de Mersin Akkuyu Nükleer Santral’inin temellerini birlikte atan TC ve Rusya son yaşanan gelişmeyle birlikte karşı karşıya gelmişe benziyor.

AKP iktidarı, Rusya’ya yönelik tüm güzellemelerine karşın gelinen aşama adeta ışık hızında safını seçmiş bulunuyor. AKP, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Esad rejiminin artık ayrılması gerekiyor” sözleriyle safını belli etti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) “Avrupa İslamofobi Raporu 2017” tanıtım toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Duma’daki kimyasal silah iddiaları üzerinden Şam yönetimine çıkışarak şöyle konuştu:

“Suriye’ye müdahale olacak mı olmayacak mı, esasen dünkü oylamalar bir kriter olacaktı. Sunulan önerge, biliyorsunuz Rusya tarafından veto edildi. Rusya tarafından veto edilmezse araştırma grubu kurulur, sonuç beklenir. Eğer veto edilirse, geçmezse bu sefer “bir müdahale olabilir” havası vardı. Bekleyip göreceğiz.

Esad rejiminin mutlaka ve mutlaka artık Suriye’nin başından ayrılması gerekiyor. Esad rejimi ilk defa kimyasal silah kullanmıyor. Bırakın kimyasal silah kullanmayı, diğer silahlarla havadan yaptığı bombalamalarla, varil bombalarıyla, konvansiyonel silahlarla 1 milyona yakın insanı kendi öldürdü.

Dolayısıyla bir an evvel bu kişinin ülkenin başından ayrılması gerekiyor ve siyasi sürece geçmemiz lazım.

Yani Suriye’de artık bir buçuk yıldır devam ettirdiğimiz ateşkes, çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması, rejimle muhalifler arasındaki güven artırıcı, Astana ve Soçi süreçleri, işlemeyen bir Cenevre var. Artık tüm bunların çok etkin bir şekilde işletilmesi lazım.

Ülkenin kısa bir süre içinde de seçime hazırlanması gerekiyor. Onun için anayasa, seçim yasası, seçmenlerin -içeride ve dışarıda yaşayan herkesin- kaydedilmesi, şeffaf bir seçimin BM çatısı altında gerçekleşmesi önemlidir.”

 

Kimyasal Saldırı Etrafında Büyüyen Gerilim

Rusya, Suriye’de kimyasal silahlı saldırı iddialarının ardından ABD’yi askeri bir hamleden kaçınması konusunda uyardı.

Öte yandan AB emperyalistleri kimyasal saldırı iddialarının ardından birlikte çalışma konusunda uzlaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, olası bir saldırının Suriye hükümetine ait kimyasal tesisleri vuracağını söyledi.

Başını ABD’nin çektiği blok anlaşılan o ki Suriyeye yönelik doğrudan açık bir işgal ve Esad rejimine yönelik bir saldırı için tıpkı geçmişte Irak işgali döneminde olduğu gibi kimyasal silah argümanını öne sürüyor. Halklara yönelik sayısız katliamla sicilleri birbirinden kabarık olan emperyalistler şimdi kimyasal silah konusunu dert ediniyor.

Hatırlanacağı üzere, ABD emperyalizmi oluşturduğu koalisyon ile kimsayal silah kullandığı ve barındırdığı iddiasıyla Irak’ı işgal etmiş yıllar sonra ABD resmi kaynaklarından gerçekte kimyasal silah olduğuna yönelik bir katının olmadığı açıklaması gelmişti.

Gerilim devam ederken Moskova’nın BM Büyükelçisi Vasili Nebenzya Salı akşamı “Şu anda geliştirmekte olduğunuz planlarınızdan kaçınmanızı istirham ediyorum” dedi ve “yasadışı askeri maceraların hukuki sorumluluğunun” ABD’ye ait olacağını söyledi.

Moskova’nın uyarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda (BMGK) Suriye üzerinde uzlaşma sağlanamamasının ardından geldi.

BMGK’da Rusya’nın Suriye’ye yönelik araştırma tasarısını ABD, Fransa ve İngiltere, ABD’nin tasarısını da Rusya boykot etmişti. Moskova’nın BM Büyükelçisi Vasili Nebenzya, ABD’nin tasarısının Suriye’ye saldırının altyapısını oluşturma amacını taşıdığını savunurken ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley Rusya’nın tutumunun “rezalet” olduğunu söyledi.

Öte yandan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) kısa süre içinde Suriye’ye giderek incelemelerde bulunacağını açıkladı.

Örgüt kimyasal silah kullanıp kullanılmadığını araştıracak fakat bunu kimin kullanmış olabileceğine yönelik bir değerlendirmede bulunmayacak.

 

Askeri hazırlık mı yapılıyor?

ABD Devlet Başkanı Donald Trump “güçlü bir yanıt” sözü verdi ve çeşitli askeri seçeneklerden bahsetti.

Trump “hiçbir ihtimal olasılık dışı değil” diye konuştu ve planlara odaklanmak için hafta sonu Latin Amerika’ya yapacağı ilk resmi ziyareti iptal etti. Savunma Bakanı James Mattis de seyahat planlarını iptal etti.

BBC’nin Washington bürosundan Barbara Plett Usher, Trump’ın bu kararının sınırlı bir saldırı değil daha büyük bir operasyona işaret edebileceğini belirtiyor.

Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı da Suriye’ye olası bir saldırı nedeniyle Doğu Akdeniz’de uçuş yapacak hava yolu şirketlerine güvenlik uyarısında bulundu.

Geçen yıl Nisan ayında da Suriye’de Sârin gazlı bir saldırı gerçekleşmiş, bunun üzerine ABD emperyalizmi Suriye’deki askeri üslere füzelerle saldırmıştı.

İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Rusya’da şahin milletvekillerinin Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, Suriye’ye saldırı düzenlemesi halinde ABD füzelerini vurma çağrısı yaptıklarını yazdı.

Görüne o ki emperyalistler Ortadoğu’da halklara, kan, gözyaşı, yıkım ve ölüm ile yine göç getirecek kanlı bir hesaplaşmanın içinde. Rusya ve ABD ile müttefikleri arasındaki güç savaşı, Ortadoğu halklarına barış, huzur ve demokrasi getirmeyecek. Nitekim bugüne kadar emperyalistler arası çatışmalarda ortaya çıkan ve Ortadoğu halklarının sırtına yüklenen ağır bilançoda buna işaret ediyor.

Esad’ın düşürülmesi ya da zayıflatılması böylece Suriye’ye doğru sınırların genişletilmesi ile Rojava’da Kürtlerin elde ettiği kazanımları yok etmenin planlarını yapan TC devleti ise “kraldan çok kralcı” durumunda.

Yaşanacak haksız savaşla, işçi sınıfı ve emekçi yığınların daha fazla yoksullaşacağı ve yoksunlaşacağı ise açık!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu