GençlikGüncel

Melih Bulu’nun yerine gelecek kayyumu da kabul etmiyoruz!

Boğaziçi Üniversitesi Dayanışmasıi Boğaziçi’ne kayyum olarak atanan Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından eylem gerçekleştirdi.

4 Ocak 2021 günü AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı kayyum rektör Melih Bulu’nun dün görevden alınmasının ardından Boğaziçi Dayanışması eylem gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen eylemde Bulu’nun yerine atanacak herhangi bir kayyumu kabul etmeyeceklerini vurgulayan Boğaziçi Dayanışması, tüm kayyum rektörler gidene ve tüm bileşenlerin dahil olduğu demokratik bir seçimler rektör seçimi yapılanana kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi.

Kadıköy Beşiktaş İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme aralarında HDP milletvekilleri Dersim Dağ ve Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, Birleşik Gençlik Meclisleri (BGM) ve çok sayıda öğrenci dayanışması katıldı.

“Üniversiteler ve belediyelerdeki tüm kayyumlar gidecek”, “Tüm kayyumları göndereceğiz”, “Kayyumlar direnişle gidecek”, “Piyonu değil şahı istiyoruz” yazılı pankartların açıldığı eylemde; “Tüm kayyumlar gidecek”, “Güle güle Melih”, “Kazanıyoruz”, “Gençlik baş eğmez”, “Mücadele kazandırır”, “Rejim krizine devrim son verecek” şiarlarının öne çıktığı dövizler taşındı.

Eylem ilk olarak Boğaziçi Dayanışması adına hazırlanan basın metni okundu.Hazırlanan basın metnini Beha Yıldız okudu. Melih Bulu’nun görevden alınmasıyla değişen hiçbir şey olmadığının altını çizen Yıldız, yönetim krizi içinde olan iktidarın toplumun tüm kesimler üzerinde tahakkümden vazgeçmediğini kaydetti. Suruç katliamına henüz adaletin gelmediğine dikkat çeken Yıldız, “Ankara Garı katliamının sorumluları hesap vermedi. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmadı. Cezaevinde halen aralarında okuldaşlarımız olan Adalet Karataş’tan ve Tahsin Barutçu olmak üzere binlerce öğrenci var. LGBTİ+ların ve kadınların yaşam hakları tehlike altında. Doğa ve emek sömürüsü ülkenin dört bir yanında hiz kesmeden devam ediyor. Soma davasınınn tek tutuklusu, katledilen madencilerin hakkını savunan avukat Selçuk Kozağaçlı’dır” dedi.

Tüm kayyumlar gidene kadar mücadele edeceklerini de vurgulayan Yıldız, “Biz, artık bu ülkede yaşayan herkesin sorunlarına dair söz söylemek, bu sözü ortaklaştırmak ve emekçilerin-ezilenlerin birleşik bağımsız mücadelesine bir tuğla koymak istiyoruz. Bu nedenle yalnızca Boğaziçi’ndekiler değil, tüm kayyumlar gidene dek, mücadelemize devam edeceğiz, devam edeceğiz, devam edeceğiz” dedi.

Kayyum rektör Melih Bulu’nun göreve gelir gelmez ilk yaptığı iş BÜLGBTİ+ olmuştu. Eylemde  BÜLGBTİ adına basın metnini Mert Güneş okudu. Güneş şunları ifade etti:

“Boğaziçi bileşenleri unutmamalıdır ki fil dişi kulesinde kapalı kalmak birleşik mücadelemize ihanet sayılacaktır. Yine hatırlanmalıdır ki eşitlik, demokrasi, adalet, liyakat gibi kavramları buncasına sahiplenen Boğaziçi direnişi mensuplarının bunlara sahip olduğu ilüzyonuna kapıldığı ilk anda mücadelesini bırakıp fil dişi kulesine hapsolursa yine Mehmet Özkan zamanında yaşananlar bu sefer daha da ezici bir güçle tekrar yaşanacaktır. Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü olarak mücadelemizi tüm kurumlardaki kayyumlar gidene kadar ve üniversitelerde rektörlük seçimleri tüm bileşenlerin dahil olduğu bir usulle gerçekleştirilene kadar devam edeceğiz. Biz döndük bu devran da dönecek.”

Gençlik Örgütleri adına söz alan Yaren Tuncer ise altı aydır yürüttükleri mücadeleyi hatırlattı. Direnişlere yönelik polis saldırısında işkenceli gözaltıların yaşandığını, karakolda çıplak arama işkencesi olmak üzere çok sayıda haksızlıklara uğradıklarını, tutuklamaların, ev hapislerinin yaşandığını, bursların kesildiğini ve okuldan atılmaların yaşandığını anımsatan Tuncer, direnişin birleşik mücadeleyle kazanıma ulaştığını kaydetti. Tuncer, “Bu acizlerin karşısında dikilen kim varsa onlarla mücadele ederek kazandık. ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ sloganını hayata geçirdiğimizde kazandık. Bu topraklarda bu ülkeyi yönetene dek devam edeceğiz. Ankara’yı, Suruç’u, Amed’i anmaya devam edeceğiz. Hiçbir tehdit bizi yıldıramayacak” diye vurguladı.

Suruç katliamının 6. yılı olduğuna işaret eden Tuncer, “Gençlik Örgütleri olarak 20 Temmuz’da 18.00’de Halitağa’ya daha sonra da 19.00’da Süreyya Operası önüne çağırıyoruz. Önünde sonunda biz kazanacağız” çağrısı yaptı.

“Mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz”

HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ise yapılan haksızlıkların tüm demokrasi güçlerine olduğunu kaydetti. Birleşik mücadele ile kazanımın elde edileceğini kaydeden Bulut, Bulu’nun gidişinin tüm kayyumlara ders olması gerektiğini söyledi. Bulut, “Belediyelerimizi gasp edenler için de geçerlidir. Hepiniz bu ülkenin faşist tarihini abidesiniz. Hep birlikte mücadele etmeye kazanana kadar devam edeceğiz. Bu sistem sorunun çözene kadar ortak mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

HDP Milletvekili Dersim Dağ, faşizme karşı daha güçlü ve ortak ses çıkarma zamanı olduğunu kaydetti. Dağ, “Faşizme karşı verilen mücadeleyi büyütelim; özgür, demokratik, eşit yaşamı; gençler, kadınlar, ezilenler olarak birlikte yaratalım. Hiçbir diktatör halka rağmen, gençlere rağmen devam edemeyecek. Bu diktatörün sonu da ortak mücadeleyle gelecek” ifadelerini kullandı.

Eylem daha sonra sloganlarla sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu