Güncel

Anne Kurkut: “Bu nasıl bir adalet”

22 yaşındaki oğlunu katleden polisin beraat etmesine ilişkin konuşan anne Kurkut "Bu nasıl bir adalet ki, bir genci öldüren kişiyi serbest bırakıyor?" dedi.

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü 2’inci sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Kemal Kurkut, 21 Mart 2017’de katılmak istediği Diyarbakır Newrozu alanına girişte Evrim Alataş Caddesi üzerinde kurulan polis kontrol noktasında Yakup Şenocak isimli polisin kurşunuyla katledildi. Diyarbakır Valiliği, Kurkut’un öldürülmesiyle ilgili hemen “‘Çantamda bomba var hepinizi öldüreceğim’ diyerek elindeki bıçakla alana koştuğu için canlı bomba olma ihtimali değerlendirildiğinden müdahale edilmiştir” açıklamasında bulundu.

Fakat Dihaber’den Abdurrahman Gök’ün çektiği 8 kare fotoğraf, Kemal Kurkut’un hedef alınarak öldürüldüğünü gözler önüne sermeye yetti.

Bu fotoğraflar üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında polis memuru Yakup Şenocak  hakkında “olası kastla öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 12’nci duruşması önceki gün görüldü ve sanık polis memuru hakkında “kesin ve inandırıcı deliller elde edilmediği” gerekçesiyle beraat kararı verildi.

Öfke ve acı

Mahkemenin bu yönde bir karar vereceğini önceden kestiren aile bireyleri, anne Sican Kurkut’u karar duruşmasına getirmedi.

Oğlu Kemal’i katleden polise ilişkin mahkemeden çıkan beraat kararı sonrası anne Sican Kurkut’un Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki kapısını çaldık. Bizi kapıda karşılayan annenin her geçen yıl biraz daha zayıfladığına şahit olduk. Anne Kurkut, ölümünden sonra oğlunun hiç dokunmadığı odasında, hep diri tuttuğu öfkesini ve acısını bir kez daha dile getirdi.

10 metrekarelik odada 13 fotoğraf

Kemal’in ölümünden sonra odasındaki kitaplarından çok sevdiği kemanına, iki çift ayakkabısından bilgisayarına ve çantasına kadar her şey yerli yerinde. Tek değişen ise 10 metrekarelik o odaya sığdırılan Kemal’in 13 tane fotoğrafıydı.

Eşyaları yerli yerinde duran Kemal’in odasında Nevzat Çelik’in kaleme aldığı ‘Şafak Türküsü’ şiirinin;

“geride
masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
bağışla beni güzel annem
oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
elleri değsin istemedim
gözleri değsin istemedim
ağlayıp koklayacaktın
belki bir ömür taşıyacaktın koynunda”
 dizelerinin yer aldığı bir kağıt asılı.

“Bu nasıl adalet?”

Oğlunu vuran polisin beraat ettiği haberini aldığında fenalık geçiren anne Kurkut, “Bu nasıl adalet, nasıl bir mahkeme, bu nasıl bir hakim?” diye sorup, ekliyor: “Ben o fare çocuğumu öldürsün diye büyütmedim.”

Oğlunun yarı çıplak bir şekilde nişan alınarak vurulduğunu, mahkemenin aldığı bu kararı asla kabul etmeyeceğini vurgulayan anne Kurkut, tepkisini şu sözlerle sürdürdü: “Suçsuz günahsız yere ortalık yerde oğlumu vurdular. Bir suçu varsa gözaltına alın, tutuklayın. Kör olun, görmüyor musunuz? Neden vuruyorsunuz? Kör olun.”

Cezasızlık içinde geçen her günün psikolojik olarak kendisini daha fazla yıprattığını da ifade eden Kurkut, “Benim kuzum yetimdi. Ben onu ve diğer kardeşlerini fakirlik içinde büyüttüm. Nasıl oluyor da 22 yaşında suçsuz bir genç öldürüldüğünde ceza verilmiyor?” diye konuştu.

Oğluna olan özleminin her geçen yıl arttığını dile getiren anne Kurkut, yaşadığı acı kadar Kemal’i öldüren polisin beraat edilmesinin yeni cinayetlerin önünü açabileceği kaygısı içerisinde.  “Böyle kararlar verilmesi demek, polislerin gençlerin canına kıymaya devam etmesi demek, ‘yanımıza kar kalır’ diye düşünecekler” diyen anne Kurkut, Kemal’i öldürenlerin peşini asla bırakmayacağını kaydetti.

“Katilini tanımadı”

Oğlu Kemal’i duygusal, zararsız biri olarak tanımlayan anne Kurkut, “Biri ona zarar verecek olsa sesini etmezdi, ‘bunlar bana karışmaz, bana bir şey yapmaz’ derdi. Katilini tanıyamadı. ‘Bunlar zalimdir, katildir, vicdansızdır’ diyemedi” ifadelerini kullandı.

Ülkede sayısız gencin Kemal gibi öldürüldüğünü hatırlatan Kurkut, “Neden boşu boşuna gençlerin canına kıyıyorlar?” diye sorarken, böyle giderse Kemal’in ölümünün genç ölümlerinin ne ilki ne de sonuncusu olacağını belirtti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “Adalet yerini bulsun, istersen kıyamet kopsun” sözlerinin aksine, adaletin yerini bulmadığı Kemal Kurkut davasında çıkan kararı asla kabul etmeyeceğini söyleyen anne Kurkut, “Neden adalet yok? Bu nasıl bir adalet ki, bir genci öldüren kişiyi serbest bırakıyor” dedi.

Son olarak oğlunun ölüm yıldönümünde tüm sevenlerinden dayanışma bekleyen Kurkut, “Bizi yalnız bırakmayın. Onu seven herkesin ölüm yıldönümünde burada, onunla olmasını istiyorum” diye belirtti. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu