Güncel

Okur Postası | Rojava-Rojava Ermenileri Öz Örgütlülükleri…

"Rojava'da yaşayan Ermeni halkının özgüçleri olan Şehit Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Halk Meclisi, bir kampanya başlattıklarını ilan ettiler. Rojava'ya yönelik saldırı ve tehditler karşısında özsavunma gücünün gelişmesi, uluslararası arenadaki sahiplenme ile direk ilintilidir."

Kampanyanın en temel amacı özellikle diasporada yaşayan Ermeni halkının dikkatini Rojava’ya çekmek, soykırımın yaşandığı bu topraklarda ikinci bir soykırımın yaşanmaması için özsavunma gücünü geliştirmektir. Bu amaçla oluşan Ş. Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Halk Meclisi’nin çalışmaları oldukça tarihsel öneme sahiptir.

İşgale ve saldırılara karşı Kürt, Arap, Süryani/Asuri Askeri Meclisleri yanısıra Ermeni halkının özsavunma gücü Ş. Nubar Ozanyan Taburu’nun varlığı, halkların ortak savunması anlamında oldukça önemlidir. Tüm soykırım ve göçe rağmen Rojava’da hala bir birlikteliğin var olması ileriye yönelik umut yaratmaktadır.

Ermeni halkının özörgütlülüğü olan Ermeni Sosyal Meclisi’nin yine Ermeni dil ve kültürünün geliştirilmesi görevinin yanısıra işgale karşı Ermeni halkının örgütlenmesi ve uyanık kılınması görevini yerine getirmek gibi bir “zorunluluğu” da bulunmaktadır.

Zira bu “zorunluluk” tamamen TC devletinin ve çetelerinin saldırıları sonucu oluşan maddi bir zemini ifade etmektedir. Soykırımdan sabıkalı TC devleti, ikinci bir soykırımı çeteleri vasıtasıyla gerçekleştirmek için fırsat kollamakta, işgal için uygun anı yakalamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Soykırım’dan geride kalan Ermeni halkını (Batı Ermenistan halkını) yeniden göçe, açlığa, talana ve katliama maruz bırakma politikası yürürlüğe girecektir. Dün Osmanlı’nın Kürt Hamidiye Alayları, İttihatçıların Teşkilat-ı Mahsusa çeteleri ve askeri güçleriyle gerçekleştirdiği soykırımı bugün çeteleri ile uygulama amacındadır.

Rojava Ermenileri bir yandan var olma, dil/kültür ve tarihlerini yeniden keşfedip öğrenme gayretine girerken diğer yandan TC ve çetelerine karşı kendi savunmasını geliştirmek zorunda kalmaktadır. Bu durum bir yanı ile baskın kültürler olan Arap ve Kürt kültürleri karşısında var olma savaşı aynı zamanda TC faşizminin bölgedeki işgaline karşı bir duruş anlamına gelmektedir.

Böylesine çetin bir mücadelenin, “dışardan” katkı ve sahiplenme olmadan başarıya ulaşması düşünülemez. Enternasyonalist ilerici ve devrimci güçler başta olmak üzere diaspora Ermenilerinin ve dünyanın birçok coğrafyasına dağılmış Ermeni halkının, Rojava Ermenilerine el uzatmasını sağlamak, birçok anlamda kazanım olarak ezilenlerin hanesine yazılacaktır. Bu adımları boşa çıkarmak için TC, askeri harekatları, MİT oyunları, psikolojik terörü vb. tüm yöntemleri devreye sokmuştur. Ancak halkın faşizme ve gericiliğe karşı gelişen öfkesi karşısında aynı zamanda “çaresiz” durumdadır. Soykırımın tekrarlanmaması için tek çare, Ermeni halkının özsavunma ve öz örgütlülüklerinin güçlenmesidir.

Rojava Ermenilerinin yürüttüğü kampanya daha şimdiden belli düzeyde yankı yaratmıştır. Avrupalı Ermeni Devrimcilerin gösterdiği duyarlılık bu anlamda önemli bir adımdır. Buradan devamla Avrupa, Rusya ve ABD’de yaşayan Ermeni halkının daha şimdiden Rojava Ermenilerine yönelik duyarlılıkları mevcuttur. Azerbaycan’ın Karabağ’ı işgal etmesinden sonra bu duyarlılık sahiplenmeye dönüşmüştür. Bu durumu göz önüne alarak faaliyet yürütüldüğünde sahiplenmenin gelişmesi için çalışmalara ihtiyaç vardır.

Rojava Ermenilerinin örgütlülüklerinin güçlenmesi Rojava devrim kazanımlarının güçlü kılınması anlamına gelecektir. Ortadoğu’da halklarının birarada yaşaması anlamında da Ermeni halkı kilit bir yerde durmaktadır. Zira soykırım sonrası Batı Ermenileri nar taneleri gibi tüm bölgeye yayılmıştır. Bölgede hemen hemen her ülkede yerleşik Ermeni halkına rastlamak mümkündür.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu