Güncel

Emek ve Özgürlük İttifakı, Halk Buluşmasıyla kuruluşunu deklare etti

Emek ve Özgürlük İttifakı, kuruluş deklarasyonunu Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirdi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) öncülüğünde bir araya gelen Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) tarafından kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı, Beyoğlu’nda bulunan Haliç Kongre Merkezi’nde halk buluşması gerçekleştirdi.

Binlerce kişinin katıldığı coşkunun eksilmediği buluşmada “Birlikte değiştireceğiz” pankartı asılırken aralarında Partizan’ın da olduğu çok sayıda devrimci, ilerici kurum, dernek ve sendika da salondaki yerini aldı.

Deklarasyonda direnişteki Deriteks üyesi ETF işçileri, Dev Yapı-İş üyesi işçiler, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesinin işten attığı direnişçi İBB işçileri de sloganlarla seslerini duyurdu.

Etkinlik açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmada, “Biz halkız, haklıyız, milyonlarız, çaresiz, seçeneksiz, geleceksiz değiliz, çözüm de çare de seçenek de bizi demek için bir araya geldik. İnsanca ve onurluca çalışılacak ve yaşanacak bir ekonomik düzen; halkın egemenliğine dayanan bir demokrasi; Kürt sorununda barışçıl ve demokratik bir çözüm; kadınlar, gençler, engelliler ve ayrımcılığa uğrayan tüm toplum kesimler için adalet, eşitlik ve özgürlük; doğanın, çevrenin ve kültürel varlıkların tam korunması için yerimizi aldık” ifadelerine yer verildi.

Sunumun arından İttifakın yol haritası kamuoyuna duyuruldu.

“Ekonomiden siyasete birçok alanda Cumhur İttifakı’nın yarattığı yıkımı durdurmak, Tek Adam Yönetimi’ni sonlandırmak, halkın çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, demokratik hak ve özgürlükler temelinde bir değişim ve dönüşümün gerçekleşmesini sağlamak önümüzdeki dönemin acil görevidir” denilen deklarasyonda, “Bu değişim ve dönüşümün yaşanabilmesi için emekten, barıştan, demokrasiden yana güçlerin ortak ve birleşik mücadeleyi güçlendirmesi ve kararlı bir şekilde sürdürmesi büyük önem taşıyor. Bu birlik ve mücadele yeni dönemin belirleyici, etkin bir gücü de olmak zorundadır. Halkın beklentisi ve talebi de bu yöndedir. Verilecek ortak mücadele, takınılacak güçlü ve kararlı tutum, halkın acil ekonomik taleplerinin elde edilmesi ve demokratikleşme yolunda adımlar atılmasını sağlayacak bir yürüyüş olacaktır” diye aktarıldı.

Ortak, güçlü ve kararlı bir mücadele zemini

Bu yürüyüşün uğrak yerlerinden biri olan seçimlerin Türkiye için kritik bir anlam taşıdığının vurgulandığı deklarasyonda, “Seçim sürecinde halkın gelecek umutlarını salt sandığa bağlamadan, ancak sandığın önemini de görmezden gelmeden emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek, bu temelde halkı seçimlerden kazanımla çıkmaya motive etmek ve seçim güvenliği için bütün tedbirleri almak ihmal edilemez bir sorumluluktur. İçinden geçtiğimiz bu olağanüstü süreçte ekonomik ve politik acil görevlerin gerçekleşmesi için hedeflediğimiz ittifak, sömürülen ve ezilen bütün halk kitlelerinin ittifakıdır. İşçilerin, emekçilerin, yoksulların, kadınların, LGBTİ+’ların, gençlerin, doğa ve insan hakları savunucularının dayanışması ve ittifakıdır. Ortak, güçlü ve kararlı bir mücadele zeminidir” denildi.

Deklarasyonda pek çok başlıkta ittifakın politikaları ve yaklaşımları özetlenirken mücadele vurgusu yapıldı.

Akman: Tek bir iş yeri bile sendikasız kalmayacak bundan sonra

Deklarasyonun açıklanmasının ardından kürsüye ilk olarak EHP Sözcüsü Özge Akman çıktı. Akman, “Emek ve Özgürlük İttifakımıza hepiniz ses, nefes, ışık getirdiniz. Emek, özgürlük ve barış için yola çıkıyoruz” dedi. Akman, Selahattin Demirtaş’ın “seni başkan yaptırmayacağız” sözünü hatırlattı, “Şimdi de diyoruz ki seni başkanlıktan göndereceğiz” diye konuştu.

Akman konuşmasının devamında şöyle konuştu: “Her açıdan dışa bağımlılığın bataklığına düşmüş durumdayız. Bu ülkede insanlar elektrik faturalarını ödeyemeyip, karanlıkta oturuyorsa; enerjiyi kamulaştırmamız gerekir. Aynı durum sağlıkta da geçerli. Tek bir iş yeri bile sendikasız kalmayacak bundan sonra. Barış, diyalog, müzakere olacak. Kürt sorununu biz çözeceğiz.”

Akman konuşmasını “Bu defa davamız divana kalmayacak” sözleriyle tamamladı.

 Akdeniz: Gelin birleşelim halk birleşin diyor.

Konuşmasını yapmak için sahneye çıkan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz,  sözlerine, Mahsa Amini’yi anarak başladı, “Kalbimizin yarısı buradaysa yarısı İran’dadır. Otokratik rejime karşı başkaldıran kadınların özgürlük mücadelesindedir. Yaşasın enternasyonal dayanışma. Kadın, yaşam, özgürlük.)” dedi, Mahsa Amini’nin fotoğrafını kaldırdı. Kitle Akdeniz’in konuşmasını “Jin jiyan azadi” sloganıyla selamladı.

Akdeniz, şunları söyledi: Yürüyoruz, yolumuz uzun ve zorlu. Buradan bütün sosyalist partilere sesleniyoruz. Gelin birleşelim halk birleşin diyor. İşçilere sendikalara sesleniyoruz; siyasi partiler ittifak kursun biz geliriz demeyin. Siz bu ittifakın merkezindesiniz buyurun gelin. Aydınlara sesleniyoruz gelin emek ve özgürlük ittifakında yer alın. Emperyalizm demekle olmuyor kahrolsun emperyalizm diyecekseniz ulusların kendi haklarında kader hakkını tayin edeceğiz diyeceksiniz.”

Pervin Buldan: Mahsa Amini’ye can olmak için geliyoruz

Akdeniz’den sonra sahnede HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan çıktı. Buldan, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve tüm tutsaklara selam göndererek konuşmasına başladı. HDP adına Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar söz aldı.

Buldan kürsüye “HDP halktır halk burada” sloganı eşliğinde çıktı, “Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere cezaevlerine ve oradaki bütün arkadaşlarıma selam gönderiyorum. Hasta tutsaklar adına Aysel Tuğluk’a sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum” diyerek konuşmasına başladı. Değiştirmek için yola çıktıklarını, hedeflerinin gerçek demokrasi, yollarının üçüncü yol olduğunu söyleyen Buldan, “Çünkü yolumuz Mahirlerin, İboların, Mazlumların, Musa Anterlerin, Mehmet Sincarların, Deniz Poyrazların yoludur. Mirasımız Seyit Rızaların, Denizlerin idam sehpalarındaki dik ve onurlu duruşudur. Yeni zaferimiz 7 Haziranlar kadar yakındır” dedi.

Buldan, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Değiştirmeye ve demokrasinin tüm kilitlerini açmaya geliyoruz. Çözüm için gerekli olan irade ve kararlılık bu salonda. Yolumuz Mahirlerin İboların Mazlumların yoludur. İddiamız da hedefimiz de büyüktür. Mahsa Amini’ye can olmak için geliyoruz. Gençlerin yarınları için geliyoruz. Emekçiler için geliyoruz. Kayyum rejimini darbeler mezarlığına gömmek için geliyoruz.”

Mithat Sancar: Hakikati savunmak için bir araya geldik birleştik

HDP Eş Genel Başkanı Sancar da kürsüye “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı eşliğinde çıktı. “Bugün tarihi günlerden biri. Kürt halkının siyasal birikiminin Türkiye halklarının birikimi ile buluşmasında yeni bir evrenin başladığı gün bugün” diyen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Talana karşı adaleti yalana karşı hakikati savunmak için bir araya geldik birleştik. Bu yürüyüş hakikat yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü büyüteceğiz. Bu ittifak şimdi direniş ortaklığı mücadele ortaklığıdır . Ancak büyüyecek ve geleceğin kurucu gücü haline gelecektir. ”

Kayaoğlu: Emek ve özgürlük ittifakı çatısı altında birleşmeye davet ediyoruz.

Daha sonra sahneye SMF sözcüsü Barış Kayaoğlu çıktı. işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, LGBTİ+’ların, Kürt halkı başta olmak üzere ezilen ulusların, Alevilerin, Lazların, Çerkeslerin ‘başkanlık sistemi-parlamenter sistem’ ikilemine hapsedilmeye çalışıldığını söyledi.

Ezilen halkın sermaye partileri içinden tercih yapmaya mecbur olmadığını vurgulayan Kayaoğlu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın alternatif olduğunu söyledi, “Ve bizler kendimizi, ülkemizi, ekonomimizi yönettiğimiz; kendi kaderimizi kendimizin çizdiği; söz, yetki, kararın işçi, emekçi ve ezilenlerde olduğu bir yaşamı örmeye geldik. Paramazlardan Mustafa Suphilere, Deniz Gezmişlerden Mahir Çayanlara, İbrahim Kaypakkayalara ve Mazlum Doğanlara uzanan yoğun emek ve bedellerle bugünlere taşınan özgürlük ve kurtuluş mücadelemizin harcı olan bütün ölümsüzlerimizi sizlerin huzurunda bir kez daha saygıyla anıyoruz.” dedi.

Erkan Baş: Bizin ittifakımızı Cumartesi Anneleri kurdu

Daha sonra TİP Genel Başkanı Erkan Baş konuşmasını yapmak için sahneye çıktı. Emek ve Özgürlük İttifakı etrafından birleşenlerin tarihi izlemeye değil yazmaya geldiklerini söyledi. İttifaklarının bugüne ait olmadığını tarihsel bir geçmişe dayandığını vurgulayan Baş; “Bize bir şey dayatılıyor. Bölgede tarihsel kırılma yaşanırken Kürtler, işçiler, Aleviler, kadınlar izleyebilirsiniz diyorlar. Biz buraya tarihi izlemeye değil yeniden yazmaya geldik” dedi.

Baş, şunları söyledi:

“Bizim ittifakımız halkın özne olacağın bir sürecin adımını atıyor. Biz Türkiye’nin en köklü ittifakıdır. 1960’larda Tip doğu mitingleri ile Deniz Gezmişlerle başladı. Bizim ittifakımız 12 Eylül’de direnişle kuruldu. Bizin ittifakımızı Cumartesi Anneleri kurdu. Türkiye tarihinin en köklü en güçlü ittifakını ilan ediyoruz. Sesimizin ulaştığı herkese söylüyorum AKP den kurtulmak üzereyiz. Bir kez daha herkesin önünde söylüyoruz AKP’yi Saray iktidarını, Erdoğan’ı sandığa gömecek ittifakız. Birlikte düşünelim. Bütün kamu kurumlarına astıkları Erdoğan resimlerini indirdiğimiz günü düşünelim.”

Deklarasyon ve konuşmaların ardından ittifakın tüm bileşenleri katılan tüm emekçileri selamladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu