GüncelMakaleler

DENGÊ AZADÎ | Tanıdığımız Faşizm Yine Yeniden Sahnede

"Osmanlı’dan kalan miras ile yarattığı kanlı bayrağını dalgalandırmaya devam eden TC ordusu devamla kendi askerini yakmaktan, işkence etmekten de geri durmuyor."

Terörün yuvalandığı bölgeleri temizleyeceğiz”, “Ha bitti ha bitecek!” vb. cümleleri ile yıllardır özgürlük mücadelelerine karşı gerçekleştirdiği türlü operasyonları, kirli oyunları vb. ile tanıdığımız İttihat Terakki şapkalı TC faşizmi, başaramamanın verdiği saldırganlıklarla kimyasal silah kullanarak kendisinin de bağlı olduğu uluslararası “ordu” sözleşmelerini çiğniyor.

Varoluşundan bu yana imha ve inkar politikaları ile Kürt ulusal özgürlük mücadelesine karşı her geçen gün geliştirdiği tahammülsüzlüğü öylesine çaresiz bir noktaya gelmiştir ki, Irak Kürdistanı topraklarında kimyasal silah kullanmaya başlamıştır. Tarihinin en büyük sınır ötesi operasyonu “terörü sınırımızdan silip atacağız” naraları ile başlattığı sınır ötesi operasyonlarında geldiği noktayı hazmedemeyen TC ordusu, Irak Kürdistanı’nda kimyasal silahla düştüğü açmazdan çıkmaya çalışmaktadır. Bahsini ettiğimiz gün aşırı “terörü bitireceğiz” söylemlerini diline pelesenk ederek kimyasal silah kullanma aşamasına gelmiş ve aslında pratiği ile de kendi yenilgisini her açıdan ilan etmiştir. Bu saldırganlığı böyle görüp, böyle okumak ve bu temelde karşı durmak gerekmektedir.

Çok çeşitli pençe operasyonları ile 28 Mayıs 2019’dan bu yana defalarca askeri operasyonları ve gizli anlaşmaları ile yenilgilerine yenilgi eklemeye devam etmektedir.

Tarih boyunca pek çok savaş ve saldırıda kullanılan kimyasal silahlar, basit laboratuvarlarda yüzlerce farklı türde üretilebiliyor. “Anlaşmalara dayalı” silahlara göre üretimi daha ucuz ve kolay olan kimyasal silahlar, günümüzde halen çok defa kullanılmakta ve çok sayıda cana malolmaya devam etmektedir. Kimyasal silahların kullanılmasının yasaklanması amacıyla çok sayıda uluslararası girişime rağmen kullanılması halen devam etmektedir.

Son olarak 29 Nisan 1997’de yürürlüğe giren Kimyasal Silah Sözleşmesi’ne, 192 ülke taraf oldu. İsrail, Mısır, Kuzey Kore ve Güney Sudan ise anlaşmaya dahil olmayı kabul etmedi. Gerçekleştirilen bu sözleşmeyle kimyasal silahların üretimi, depolanması ve kullanımı yasaklanıyor. Ayrıca imzalanan sözleşmede ülkeler, kimyasal silah stoklarını ve bunların nerede üretilebileceğini bildirmek zorunda şeklinde bir madde bulunmakta.

Kimyasal silahlar ne kadar etkili?

Çok sayıda çeşidi olan zehirli kimyasallar, türlerine göre merkezi sinir ile solunum sistemi ve kan hücrelerine zarar veriyor. Solunum sistemini tahrip ederek nefes almayı zorlaştıran bu silahlar, zehirlenmelere ve kalp krizlerine neden oluyor.

HPG (Halk Savunma Merkezi) Karargah Komutanlığı TC’nin Kuzey Irak’ta Şubat 2021’de Gare’den başlayarak Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde düzenlediği operasyonlarda uluslararası düzeyde yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlar üreten kimyasal silahlar kullandığını bir açıklama ile duyurdu ve görüntüler paylaştı.

HPG açıklamasında 2021 yılı boyunca 367 kez “yasaklı bomba” ve “kimyasal silah” kullandığı ifade ederek bu saldırılarda 46 gerillanın yaşamını yitirdiği belirterek 14 Nisan ile 14 Ekim tarihleri arasındaki 6 aylık süre zarfında aynı silah ve bombaların 2 bin 476 kez kullanıldığının tespit ettiğini ve 27 gerillanın ölümsüzleştiğini duyurdu.

“Canlıları zehirleyen çeşitli tondaki kimyasal gazların yanı sıra, Türk ordusunun değişik yasaklı bomba çeşitlerini kullandığı da tespit edilmiştir. Kimyasal gazlarla birlikte tünel sistemini yıkan ve dar bir alanda zehirlenme etkisi yaratan taktik nükleer bomba çeşidini çok fazla kullanmaktadır. Bu bombalar geniş alana radyasyon yayan türden olmayıp; dozajı ayarlanmış, yüksek basınç ve ısıyı açığa çıkararak yıkıcı güce sahip ve dar alanda öldürücü etkisi bulunan yasaklı bomba türündendir. Benzer özelliklere sahip termobarik bomba ve fosfor bombası da kullanmıştır. Eğer ilgili inceleme heyetlerinin savaş alanına gelişi engellenmeyip güvenlik olanağı sağlanırsa, Türk devletinin yasaklanmış silahları kullandığı net bir biçimde ortaya çıkacaktır. Halk Savunma Güçleri olarak, bu amaç temelinde gelecek olan tüm heyetlere imkanlar dahilinde yardımcı olacağımızı açıkça beyan ediyoruz” açıklaması ile kimyasal silah kullanılan alandan direk bilgiler de paylaştı.

Osmanlı’nın kanlı mirası sürüyor

Osmanlı’dan kalan miras ile yarattığı kanlı bayrağını dalgalandırmaya devam eden TC ordusu devamla kendi askerini yakmaktan, işkence etmekten de geri durmuyor. İşgalci Türk ordusu kendi askerlerine karşı da vahşi yöntemlere başvuruyor.

11 Eylül 2022’de Zap’ın batısına düşen Girê Cûdî Direniş Alanı’nda TC ordusu, savaş uçakları ve obüslerle alanı bombaladıktan sonra saldırı helikopterlerinden yakıcı roketlerle kendi askerlerinin cenazesinin olduğu yerleri bombalayıp ateşe vererek yani asker cenazelerini yakarak faşist zihniyetine uygun hareket etmeye devam ediyor.

Dersim soykırımında kullanılan kimyasal gazlar ve zehirli maddeler, Almanya Höchst fabrikasında üretilmişti ve TC’ye satılmıştı. Yıllar sonra Dersim insanı göçmen işçi olarak o fabrikada çalışarak bu gazların üretimini gerçekleştirdi. Bu da emperyalist sistemin başka bir yüzüdür…

TC ordusunun kendi askerlerine karşı bu insanlık dışı vahşi yöntemleri kullanması ilk değil elbette. Bu konuda en çarpıcı iki örnek, 2009’da Çukurca’da ve 2011’de Silvan’da yaşanmıştı.

Kimyasal silah kullanımı ya da çok çeşitli pençe vb. operasyonları ya da hava saldırıları ne gerilla alanlarındaki mücadeleyi ne de Rojava Devrimi’ni, Rojava kadın devrim mücadelesini engelleyemeyecek, “terörü” bitiremeyecek. Çünkü bu “terör”, özgürlük savaşçılarının özgürlük mücadelesidir. Faşist zihniyetin adına “terör” dediği bu mücadele tüm insanlığın özgürlük düşüdür.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu