Güncel

Av. Güçlü Sevimli’nin 19 Aralık’a ilişkin kitabı Belge Yayınları’ndan yeniden çıktı

39. TÜYAP Kitap fuarında Belge Yayınları tarafından Av. Güçlü Sevimli' nin 'Hayata Dönüş Operasyonu Koğuştan Hücrelere' isimli kitabının yeniden basılması üzerine bir panel gerçekleştirildi. 

Panele Av. Gülizar Tuncer, Av. Several Ballıkaya ve kitabın yazarı Av. Güçlü Sevimli panelist olarak katıldı.  Panelde ilk olarak Av. Gülizar Tuncer konuştu.
Tuncer, 19 Aralık operasyonun ülkedeki ilk operasyon ve ardından yapılan katliam olmadığını vurgulayarak,  “Ama diğerlerinden ayrı olarak çok kapsamlı ve merkezi bir operasyon ve sonuçları çok daha ağırdı 30 mahpus katledildi. Bunun amacı toplu imhayı ve TDH tamamen tasfiye amaçlı bir biçimde yapıldı ve esasta kendi itirafları ile çok daha fazla kişiyi katletmekti.
Binlerce polis, özel haraket, bombalar, helikopter ve ne olduğunu bilmediğimiz kimyasallar kullandılar ve bunu çok açık şekilde dosyalar vs. yazabiliyorlar. Devlet açısından çok ölçüsüz ve sınır bir güç kullanıldı ve özel bir eğitim ile silahlı güçler eğitildi.
Operasyondan önce bir taftan basın da askeri hazırlıklarla birlikte psikolojik bir savaş ortamı hazırlandı. Bu Osmanlı döneminden gelen katliamın devamıyla ancak daha kapsamlı ve ilk kez bazı silahların kullandıkları bir operasyondu. Yaşamını yitirenlerin dışında ağır yaralılar sonrasında ise tecavüz, işkence vb. bir çok şey yaşanmaya devam etti. “Hayata Dönüş” dedikleri katliamların hedefi esas olarak toplu imha idi”
Panele ardından Av. Güçlü Sevimli konuşmasıyla devam edildi.
“Yargılamalar sayesinde çok fazla belge ortaya çıktı”
Av. Güçlü Sevimli, paneline vesile kitabına dair kısa bir değinide bulundu, “Kitabım biraz o dönemde neler olmuş, herkes bilsin diye yazıldı yani kitabın yazılması bu kaygı ile gündeme geldi. Gerçek belgelerden yararlanarak yazıldı. 2022 yılında neden yeniden basıldı sorusunun cevabı ise, yeni bir çok gerçek belge ortaya çıktı bundan kaynaklı yeniden basıldı.
Operasyon öncesi ve sırasında devlet, devam eden ölüm orucunda olanların hayatlarını kurtarmak amaçlı yaptıklarını iddia etti. Aslında kendi sözleri ile ifade ettikleri üzerine politik tutsakların imha ve Yeni Tip bir infaz modeline geçişi de amaçlandı. Tüm tutuklular için (tüm hapishanedeki hepsi F gibi olmasa da) tüm hapishanelerde tecrit ve izolasyonu en üst boyuta çıkarılmasını barındıyordu. Bu sırada bir taraftan tutuklularla görüşülüyor ama diğer taraftan operasyon için hazırlıklar tamamlanmış.
Operasyon için özel eğitilmiş ekibin İstanbul’da geldiği operasyon notlarında vardı. Yani tutuklularla yapılan görüşmeler göstermelikmiş. Şuan halen devam eden dava var bu dava  elimizdeki tek bir dava. Bayrampaşa Hapishanesindeki ölümlerden sorumlu askerler. Ama üst rütbeli kişilere veya devletin sorumlularuna dava açılmadı ancak tanık olarak dinlenebildi. Buradaki olumlu şey bu yargılamalar sayesinde çok fazla belge ortaya çıktı ve ne kadar büyük bir katliam olduğu anlaşıldı” sözlerini dile getirdi.
“Toplumu dönüştürmek için final şeklinde yapılmış bir operasyonudur”
Panelde son olarak Av. Several Ballıkaya söz aldı.
Ballıkaya, “19 Aralık operasyonu sadece hapishane operasyonu veya cezaevi dönüşümü de değil sadece, toplumu dönüştürmek için final şeklinde yapılmış bir operasyonudur.” şeklinde konuştu.
12 Eylül’deki Hapishanedeki ağır uygulamaların tüm cezaevlerine uygulanması ve kalıcılaştırılmasının hedeflediğini dile getiren Ballıkaya,
3’lü protokol ile bir dizi uygulama hayata geçtiğini dile getirerek şunları kaydetti:
” 2000’de yapılan operasyon bunun finalidir. Toplumun bugün geldiği noktaya baktığımızda tablo cezaevi operasyonu ile ilişkilidir. Buna da zaten operasyon diyemeyiz savaş nizamı ile yapıldı. En büyük hasar ve kayıp Bayrampaşa Cezaevinde yapıldı. Mevcut davaları kimse ceza alan olmazsa bile sonuna kadar takip edeceğiz”
Panel soru cevap ile sona erdi.
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu